Nurettin Aslan
Köşe Yazarı
Nurettin Aslan
 

İDEOLOJİSİZ SİYASET MAYASIZ HAMURA BENZER!

  Sağ-Sol parti fark etmiyor. Türkiye’de ideolojisiz siyaset yapılıyor. Yeni bir şey değil bu durum. Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana devam eden bir “gelenek”.  Siyaset yapacaksan ya çok paran olacak ya da partilerin tepesindeki birilerine ram olacaksın. (Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz.) Kendi düşüncen olmayacak. “Şef her durumda haklı” derler ya, tepedekiler her durumda haklı dersen, Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı, Meclis Üyeliği, parti yönetim kademeleri… Atanamayacağın bir makam yoktur. Hayatında kitap-gazete okumayan birini bir partinin AR-GE birimi sorumlusu, tekniğin t’sinden anlamayan birini bir kurumun yönetiminde görürseniz, biliniz ki o ülke Türkiye’dir. “Çeşme akarken testini doldur” inancıyla yetişen “yeni yetme politikacılar, “tepe”ye bakar, o ne diyorsa koro halinde tekrarlarlar. Halk, üye, taban… Ancak, o da yanlışlıkla önseçim olursa, 4-5 yılda bir hatırlanır. Yazıma neden böyle bir giriş yaptım derseniz: Siyasi transferler sezonu başladı. Tepedekilerce, hak etmedikleri ünvanlar verilenler kerameti kendilerinde sanıyorlar. Ne zaman ki haksız ünvan sahipleri parti değiştirir, önce bağıranlar, ulufe dağıtır gibi ünvan dağıtanlar olur, ünvanı almaya çalışırlar, geçmiş olsun! Kimse kendilerine “peki, çok mu kolaydı ki ‘topuklu-topuksuz’ ünvanları dağıttınız, hiç mi araştırmadınız” diye sormuyor- soramıyor çünkü. Pişkindir tepedekiler, sorgulanamazlar. Ancak onlar başkalarını suçlayabilirler. Vakti zamanında, Doğu’da küçük bir ilimizden CHP’den milletvekili seçilen bir iş insanı(!), CHP’den istifa edip AKP’ye geçince, “koro” harekete geçti; “bizim oylarımızla seçildin, onurluysan vekillikten istifa et” dediler. Transfer olan vekil, “para verdim, paramla vekil oldum, herkes işine baksın” dedi de para verdiğini iddia ettiği “tepe”dekilerden çıt çıkmadı. Son Genel Seçim öncesi aday listeleri belirlenirken, (CHP MYK’sı ve görevlendirilen 8 kişi tarafından) oy birliği ile 39 Milletvekili kontenjanı 6’lı masanın diğer partilerine (hem de garanti yerlerden) verildi. % 1 bile oyu olmayan ve de hazıra konan bu partilerin yetkilileri, teşekkür yerine, “CHP’den değil, kendi adımıza seçime girseydik, daha çok vekil çıkartırdık” dediler. Seçilen “konuklar”, seçim sonrası, hatta yemin töreni öncesi CHP’den istifa edip partilerine geçtiler.Bunlardan biri de, MHP milletvekiliyken, Tanrı dağlarında kurt gibi uluyup, o gün lideri olan kişiye video gönderen, sonrasında tekrar CHP’ye geçen TV yıldızı. Bu vekiller AKP’ye geçince, bizim “koro”, “Kılıçdaroğlu sağcılara kontenjan verdi”; CHP’ye transfer olunca, “iyi adam” dedi. Şunu belirteyim: Kesinlikle bu tür parti değiştirmeleri onaylamıyorum. 39 kontenjanı da onaylamadım. Ancak, 39 kontenjana bir kişi karar vermedi. Kurul ve MYK karar verdi ve PM’ye de usulen onaylattılar. Son günlerde de çok konuşulan ve bugün AKP’ye transfer olan “Topuklu Efe” efsanesi de aynı şey. Kötüydü- ki ben iyi bir tercih olmadığını savunanlardanım. Sayın Baykal’ın partiye kötü bir mirasıydı “Topuklu Efe”- neden 2024’te tekrar aday yaptınız. Ya da, iyiydi de bir günde mi kötü oldu! Ali İhsan Aktaş isimli, İBB soruşturması itirafçısı bir şahsın itiraflarında (anlaşılan, AKP İktidarı itirafları bölük-pörçük, işine geldiği zaman kullanıma sokuyor-sokacak) geçiyormuş Topuklu’nun adı. Sanırım daha çok çengel atacaklar bu kanaldan belediyelere. Peki, sormazlar mı insana, aday tespiti sonrası, seçim sonrası, Belediye Başkanlarına; “çalışacağınız bürokrat seçimini, iş vereceğiniz müteahhit seçimini (ihalelerin şeffaf ve açık arttırma usulüyle olması gerekirdi) iyi yapın. Geçmişlerinde yolsuzluk- rüşvet benzeri söylenti dahi olmamalı” diyemediniz mi? Akıllanmamış olacağız ki, İBB operasyonu 5. dalgasında tutuklanıp, itirafçı olan, itiraflarında, “İBB Genel Sekreteri'nin yan odasında, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız, 'rüşvet vermezsen alacaklarını tahsil edemezsin' dediler. Toplamda 26 kez, 3 milyar alacağımızı almak için Keleş ve Yıldız’a 232 milyon rüşvet verdik” diyen Sarılar İnşaat’ın sahipleri itirafçı Ahmet ve İsmail Sarı’ya 26 Mayıs 2025 tarihinde İBB 1 milyar 489 milyonluk yeni ihale veriyor! Bunu da mı soramıyorsunuz… Bunlar neden engellenemiyor, bilmediğimiz şeyler mi var! (Köyüm imamının, evli bir kadınla adı çıkmış. Kadının 10 yaşındaki oğlu da duymuş söylentiyi ve babasına, “baba, herkes annemle imamı konuşuyor, gereğini yap” demiş. Baba, "Oğlum, Allah onun belasını verir” dermiş. Babadan ümidi kesen çocuk, hoca ezan okumaya çıkınca minare merdivenlerine saman dökmüş. Hoca yuvarlanarak düşmüş ve ölmüş. Akşam, baba oğluna, bak evlat, ben demedim mi, Allah'tan belasını buldu” demiş. Çocuk da "Saman olmasaydı, daha çok dedikodu olurdu” demiş.) Türkiye siyaseti, mayasız hamurla yapılan tatsız-tuzsuz pasta böreğe benziyor. Pasta böreğin kötü olduğunu herkes biliyor, bir tek mayasız hamur kullananlar farkında değil! Yani, siyaset aşçılarımız, bizler karşı çıkmadığımız sürece; “yemek mercimek, yersen!” diyorlar.
Ekleme Tarihi: 15 Ağustos 2025 -Cuma
Nurettin Aslan

İDEOLOJİSİZ SİYASET MAYASIZ HAMURA BENZER!

 

Sağ-Sol parti fark etmiyor. Türkiye’de ideolojisiz siyaset yapılıyor. Yeni bir şey değil bu durum. Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana devam eden bir “gelenek”. 

Siyaset yapacaksan ya çok paran olacak ya da partilerin tepesindeki birilerine ram olacaksın. (Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz.) Kendi düşüncen olmayacak. “Şef her durumda haklı” derler ya, tepedekiler her durumda haklı dersen, Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı, Meclis Üyeliği, parti yönetim kademeleri… Atanamayacağın bir makam yoktur. Hayatında kitap-gazete okumayan birini bir partinin AR-GE birimi sorumlusu, tekniğin t’sinden anlamayan birini bir kurumun yönetiminde görürseniz, biliniz ki o ülke Türkiye’dir. “Çeşme akarken testini doldur” inancıyla yetişen “yeni yetme politikacılar, “tepe”ye bakar, o ne diyorsa koro halinde tekrarlarlar. Halk, üye, taban… Ancak, o da yanlışlıkla önseçim olursa, 4-5 yılda bir hatırlanır.

Yazıma neden böyle bir giriş yaptım derseniz:

Siyasi transferler sezonu başladı. Tepedekilerce, hak etmedikleri ünvanlar verilenler kerameti kendilerinde sanıyorlar. Ne zaman ki haksız ünvan sahipleri parti değiştirir, önce bağıranlar, ulufe dağıtır gibi ünvan dağıtanlar olur, ünvanı almaya çalışırlar, geçmiş olsun! Kimse kendilerine “peki, çok mu kolaydı ki ‘topuklu-topuksuz’ ünvanları dağıttınız, hiç mi araştırmadınız” diye sormuyor- soramıyor çünkü. Pişkindir tepedekiler, sorgulanamazlar. Ancak onlar başkalarını suçlayabilirler.

Vakti zamanında, Doğu’da küçük bir ilimizden CHP’den milletvekili seçilen bir iş insanı(!), CHP’den istifa edip AKP’ye geçince, “koro” harekete geçti; “bizim oylarımızla seçildin, onurluysan vekillikten istifa et” dediler. Transfer olan vekil, “para verdim, paramla vekil oldum, herkes işine baksın” dedi de para verdiğini iddia ettiği “tepe”dekilerden çıt çıkmadı.

Son Genel Seçim öncesi aday listeleri belirlenirken, (CHP MYK’sı ve görevlendirilen 8 kişi tarafından) oy birliği ile 39 Milletvekili kontenjanı 6’lı masanın diğer partilerine (hem de garanti yerlerden) verildi. % 1 bile oyu olmayan ve de hazıra konan bu partilerin yetkilileri, teşekkür yerine, “CHP’den değil, kendi adımıza seçime girseydik, daha çok vekil çıkartırdık” dediler. Seçilen “konuklar”, seçim sonrası, hatta yemin töreni öncesi CHP’den istifa edip partilerine geçtiler.Bunlardan biri de, MHP milletvekiliyken, Tanrı dağlarında kurt gibi uluyup, o gün lideri olan kişiye video gönderen, sonrasında tekrar CHP’ye geçen TV yıldızı. Bu vekiller AKP’ye geçince, bizim “koro”, “Kılıçdaroğlu sağcılara kontenjan verdi”; CHP’ye transfer olunca, “iyi adam” dedi. Şunu belirteyim: Kesinlikle bu tür parti değiştirmeleri onaylamıyorum. 39 kontenjanı da onaylamadım. Ancak, 39 kontenjana bir kişi karar vermedi. Kurul ve MYK karar verdi ve PM’ye de usulen onaylattılar.

Son günlerde de çok konuşulan ve bugün AKP’ye transfer olan “Topuklu Efe” efsanesi de aynı şey. Kötüydü- ki ben iyi bir tercih olmadığını savunanlardanım. Sayın Baykal’ın partiye kötü bir mirasıydı “Topuklu Efe”- neden 2024’te tekrar aday yaptınız. Ya da, iyiydi de bir günde mi kötü oldu!

Ali İhsan Aktaş isimli, İBB soruşturması itirafçısı bir şahsın itiraflarında (anlaşılan, AKP İktidarı itirafları bölük-pörçük, işine geldiği zaman kullanıma sokuyor-sokacak) geçiyormuş Topuklu’nun adı. Sanırım daha çok çengel atacaklar bu kanaldan belediyelere. Peki, sormazlar mı insana, aday tespiti sonrası, seçim sonrası, Belediye Başkanlarına; “çalışacağınız bürokrat seçimini, iş vereceğiniz müteahhit seçimini (ihalelerin şeffaf ve açık arttırma usulüyle olması gerekirdi) iyi yapın. Geçmişlerinde yolsuzluk- rüşvet benzeri söylenti dahi olmamalı” diyemediniz mi?

Akıllanmamış olacağız ki, İBB operasyonu 5. dalgasında tutuklanıp, itirafçı olan, itiraflarında, “İBB Genel Sekreteri'nin yan odasında, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız, 'rüşvet vermezsen alacaklarını tahsil edemezsin' dediler. Toplamda 26 kez, 3 milyar alacağımızı almak için Keleş ve Yıldız’a 232 milyon rüşvet verdik” diyen Sarılar İnşaat’ın sahipleri itirafçı Ahmet ve İsmail Sarı’ya 26 Mayıs 2025 tarihinde İBB 1 milyar 489 milyonluk yeni ihale veriyor! Bunu da mı soramıyorsunuz… Bunlar neden engellenemiyor, bilmediğimiz şeyler mi var!

(Köyüm imamının, evli bir kadınla adı çıkmış. Kadının 10 yaşındaki oğlu da duymuş söylentiyi ve babasına, “baba, herkes annemle imamı konuşuyor, gereğini yap” demiş. Baba, "Oğlum, Allah onun belasını verir” dermiş. Babadan ümidi kesen çocuk, hoca ezan okumaya çıkınca minare merdivenlerine saman dökmüş. Hoca yuvarlanarak düşmüş ve ölmüş. Akşam, baba oğluna, bak evlat, ben demedim mi, Allah'tan belasını buldu” demiş. Çocuk da "Saman olmasaydı, daha çok dedikodu olurdu” demiş.)

Türkiye siyaseti, mayasız hamurla yapılan tatsız-tuzsuz pasta böreğe benziyor. Pasta böreğin kötü olduğunu herkes biliyor, bir tek mayasız hamur kullananlar farkında değil!

Yani, siyaset aşçılarımız, bizler karşı çıkmadığımız sürece; “yemek mercimek, yersen!” diyorlar.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember