Okullar açılıyor… Çocuklar için heyecanlı, aileler için biraz telaşlı bir dönem başladı. Özellikle okula yeni başlayanlarda ya da yeni sınıfa geçenlerde uyum süreci bazen düşündüğümüzden daha zorlayıcı olabiliyor.
Kimi çocuk sabah okula gitmek istemiyor kimi ise sınıfta dikkatini toparlamakta zorlanıyor. Bazı çocuklar derste kalkıp dolaşmak ya da hareket etmek isteyebiliyor. Bu durum çoğu zaman “yaramazlık” olarak görülse de ergoterapi bakış açısıyla değerlendirildiğinde; çocuğun duyusal ihtiyaçları ya da dikkatini düzenleme biçimiyle yakından ilişkili olabiliyor.
Ergoterapi, çocuğun hareket etme ihtiyacı, dikkat süresi ya da duyusal hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak hem aileye hem öğretmene yol gösteren pratik çözümler sunar. Böylece çocuk, sınıf ortamında kendini daha güvende hisseder ve öğrenmeye daha açık hale gelir.
Ailelerin unutmaması gereken en önemli nokta şudur; okula uyum bir süreçtir. Çocuğun yeni ortamına, öğretmenine, arkadaşlarına alışması zaman alır. Bu süreçte sabırlı ve anlayışlı olmak kadar, çocuğun bireysel farklılıklarını fark etmek de çok önemlidir.
Unutmayalım, her çocuk farklıdır. Bazısının daha çok harekete, bazısının daha fazla zamana ihtiyacı vardır. Küçük desteklerle bu farklılıklar, çocuklarımızın en büyük gücüne dönüşebilir.
Hepimize sağlık, sabır ve bolca anlayışla geçecek keyifli bir eğitim öğretim dönemi diliyorum. Tüm çocuklarımızın küçük adımlarla büyüdüğü, güvenle öğrenip mutlu olduğu bir dönem olması dileğiyle…