Özgür Özel: Taksim Meydanı’nın özgürleşmesi yakındır

Siyaset 01.05.2025 - 14:37, Güncelleme: 01.05.2025 - 16:03
 

Özgür Özel: Taksim Meydanı’nın özgürleşmesi yakındır

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde emek örgütlerinin İstanbul’da gerçekleştirdiği kutlamalara katıldı. ​
TÜRK-İŞ’in Kartal Meydanı’ndaki kutlamasında emekçilerle buluşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Bugün İstanbul’da Türk-İş Kartal’da. Önce Türk-İş’in yanına geldik. Türk-İş’te örgütlü tüm emekçilerin ve örgütsüz olan bütün emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyoruz. Buradan bütün emekçilere çağrımız: Mutlaka sendikalı olsunlar. Hangi sendika olursa olsun ama mutlaka örgütlensinler. Örgütlü olunca mücadele çok daha kolay, çok daha anlamlı” dedi.  Özel, şöyle devam etti: TAKSİM’E BAKINCA İKTİDARIN ÖZGÜVENSİZLİĞİ GÖRÜLÜYOR Buradan da Kadıköy’e gidiyoruz. DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği ve TMMOB’un çağrısıyla orada toplanacak emekçilerle birlikte olacağız. Bir yandan da kalabalık bir milletvekili grubumuz Şişli’deki, Taksim’deki eyleme, oradaki gençlerin yürüyüşüne eşlik ediyorlar. Onlara kötü muamele yapılmasına, gözaltılara engel olmaya çalışıyorlar. Ancak bu işin eninde sonunda tüm sendikalarıyla, konfederasyonlarıyla birlikte bütün emekçilerin temel hedefi Taksim olmalıdır. Önümüzdeki yıllarda talep ortaklaşmalı, hedef netleşmeli, Taksim bu baskıcı rejimin elinden mutlaka geri alınmalıdır. Taksim Meydanı’nı kendi iktidarının tapusu sanan iktidara şunu söylüyoruz: Bir ülkede meydanlar özgürse demokrasi vardır. Meydanlar Taksim gibi tutsaksa, abluka altındaysa o ülkede otokrasi vardır. Bugün Türkiye’de Taksim’e bakınca iktidarın özgüvensizliği görülüyor. Güçlü iktidarlar meydanları yasaklamazlar. Bunların dizleri titriyor. O yüzden hırslarını boş meydanlardan alıyorlar. 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI’NI KUTLUYORUM Burada açıklamalarda bulunan Özel, “Önce TÜRK-İŞ ile birlikte Kartal’daydık. Sonra da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla Kadıköy’de toplanan on binlerle birlikte Kadıköy Meydanı’ndayız. Rize’de HAK-İŞ kutluyor. Onlarla da bir dayanışma telefonu görüşmesi yaptık. Biraz önce de çağrıcı dört yapının değerli genel başkanları ile birlikte emekçileri selamladık. Buradan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyorum” dedi. Özel, şöyle devam etti: ABLUKA, DEVLETİ POLİS DEVLETİNE ÇEVİRDİKLERİNİ GÖSTERİYOR Bir ülkede emek özgürse o ülke özgürdür. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmışsa ve emekçilerin önündeki bariyerler kaldırılmışsa o ülke özgürdür ve o ülke hep birlikte zenginleşmeye doğru ilerlemektedir. Bugün Türkiye’de hem örgütlenmenin önünde engeller var, hem de Türkiye’nin, İstanbul’un sembol meydanı Taksim abluka altında. Sendikalar, bugün yıllar sonra Kadıköy’deler ama temel hedefin Taksim olduğunu söylüyorlar. Biz de Taksim’in bir özgürlük meydanı olarak, bir dayanışma meydanı olarak, bir emek meydanı olarak özgürleşeceği gün için mücadele ediyoruz. Bugün Taksim’deki yasak ve abluka bu ülkedeki iktidarın özgüvensizliğini, kendine güvenmediğini gösteriyor. Binlerce polisle birlikte bir meydanı hapsetmek, aslında o ülkeyi yönetenlerin gerçek anlamda iktidar sahibi olmadıklarını, devleti bir polis devletine çevirdiklerini gösteriyor. O meydanın özgürleşmesiyle emeğin önündeki bütün engellerin kalkması da yakındır. Bunun için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bugün hangi meydana çıkarsak işçiler kendiliklerinden ‘Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz’ diyor. Türkiye’deki bütün emekçileri selamlıyorum. Örgütlü olanları, örgütleri nezdinde selamlıyorum. Sendikasız işçilere de şunu söylüyorum: Bir an önce sendikalara üye olun, örgütlenin. Örgütlü işçi güçlüdür. Örgütlü işçinin hakkını kimse yiyemez. Bu yamyamlar, örgütsüz işçileri teker teker sömürüyorlar. Daha sonra da güvencesizlikle, işsizlikle baş başa bırakıyorlar. Onun için Emek, Dayanışma Günü’nde, İşçi Bayramı’nda Türkiye işçi sınıfını selamlıyor, örgütsüz olan bütün işçileri, sözümüze değer veren tüm emekçileri örgütlenmeye, sendikalara üye olmaya davet ediyorum. İSTANBUL’A SANDIĞI KURALIM, KANAL İSTANBUL’U OYLAYALIM Özgür Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Kanal İstanbul” hakkında çelişen açıklamalarının sorulması üzerine Özel, şu yanıtı verdi: Sadece seçim zamanı değil, daha 1-2 gün önce Murat Kurum ‘Gündemimizde yok’ dedi. Ama ardından bugün Ulaştırma Bakanı ‘Var, hiç gündemimizden çıkmadı. Yapacağız’ dedi. Ulaştırma Bakanı doğru söylüyor. Cumhurbaşkanı ile birliktegeçen şubat ayının 27’sinde helikopterle Kanal İstanbul güzergahını gezdiler, konuştular zaten. Orada bulunmasına rağmen Murat Kurum’un bunu inkar etmesi halkın tepkisinden korktuğu için. Son yapılan anketlerde beş İstanbulludan sadece biri Kanal İstanbul’a, o da ‘Olabilir’ diyor. Yüzde 80’in karşı olduğu bir projeyi inatla savunmak milletle inatlaşmaktır. Ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Buradan Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Hodri meydan. Koyun İstanbul’a sandığı, oylayalım Kanal İstanbul’u. Siz Kanal İstanbul’u savunun, biz İstanbul’u savunalım. Bakalım bu referandumdan kim çıkacak? Cesaretleri varsa sandığı getirsinler. Bugün Ulaştırma Bakanı demiş ki, ‘ÇED süreçleri referandum olur’. Oradan - buradan, kaçak - göçek gösterilen ÇED süreçlerinin referandum olması mümkün değildir. Referandum, sandıktır; evet - hayırdır. Koysunlar sandığı kendilerine güveniyorlarsa, oylasın İstanbullu: Kanalı mı istiyor, İstanbul’un geleceğini mi istiyor? İstanbul’un muhafızı Silivri’de hapiste ama oradan bile İstanbul’u korumaya devam ediyor. Bugün Kanal İstanbul gündemimizde ise Ekrem İmamoğlu‘nun dikkati, çabasıdır, dirayeti sayesindedir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde emek örgütlerinin İstanbul’da gerçekleştirdiği kutlamalara katıldı. ​

TÜRK-İŞ’in Kartal Meydanı’ndaki kutlamasında emekçilerle buluşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Bugün İstanbul’da Türk-İş Kartal’da. Önce Türk-İş’in yanına geldik. Türk-İş’te örgütlü tüm emekçilerin ve örgütsüz olan bütün emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyoruz. Buradan bütün emekçilere çağrımız: Mutlaka sendikalı olsunlar. Hangi sendika olursa olsun ama mutlaka örgütlensinler. Örgütlü olunca mücadele çok daha kolay, çok daha anlamlı” dedi. 

Özel, şöyle devam etti:

TAKSİM’E BAKINCA İKTİDARIN ÖZGÜVENSİZLİĞİ GÖRÜLÜYOR

Buradan da Kadıköy’e gidiyoruz. DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği ve TMMOB’un çağrısıyla orada toplanacak emekçilerle birlikte olacağız. Bir yandan da kalabalık bir milletvekili grubumuz Şişli’deki, Taksim’deki eyleme, oradaki gençlerin yürüyüşüne eşlik ediyorlar. Onlara kötü muamele yapılmasına, gözaltılara engel olmaya çalışıyorlar. Ancak bu işin eninde sonunda tüm sendikalarıyla, konfederasyonlarıyla birlikte bütün emekçilerin temel hedefi Taksim olmalıdır. Önümüzdeki yıllarda talep ortaklaşmalı, hedef netleşmeli, Taksim bu baskıcı rejimin elinden mutlaka geri alınmalıdır. Taksim Meydanı’nı kendi iktidarının tapusu sanan iktidara şunu söylüyoruz: Bir ülkede meydanlar özgürse demokrasi vardır. Meydanlar Taksim gibi tutsaksa, abluka altındaysa o ülkede otokrasi vardır. Bugün Türkiye’de Taksim’e bakınca iktidarın özgüvensizliği görülüyor. Güçlü iktidarlar meydanları yasaklamazlar. Bunların dizleri titriyor. O yüzden hırslarını boş meydanlardan alıyorlar.

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMINI KUTLUYORUM

Burada açıklamalarda bulunan Özel, “Önce TÜRK-İŞ ile birlikte Kartal’daydık. Sonra da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla Kadıköy’de toplanan on binlerle birlikte Kadıköy Meydanı’ndayız. Rize’de HAK-İŞ kutluyor. Onlarla da bir dayanışma telefonu görüşmesi yaptık. Biraz önce de çağrıcı dört yapının değerli genel başkanları ile birlikte emekçileri selamladık. Buradan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

Özel, şöyle devam etti:

ABLUKA, DEVLETİ POLİS DEVLETİNE ÇEVİRDİKLERİNİ GÖSTERİYOR

Bir ülkede emek özgürse o ülke özgürdür. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmışsa ve emekçilerin önündeki bariyerler kaldırılmışsa o ülke özgürdür ve o ülke hep birlikte zenginleşmeye doğru ilerlemektedir. Bugün Türkiye’de hem örgütlenmenin önünde engeller var, hem de Türkiye’nin, İstanbul’un sembol meydanı Taksim abluka altında. Sendikalar, bugün yıllar sonra Kadıköy’deler ama temel hedefin Taksim olduğunu söylüyorlar. Biz de Taksim’in bir özgürlük meydanı olarak, bir dayanışma meydanı olarak, bir emek meydanı olarak özgürleşeceği gün için mücadele ediyoruz. Bugün Taksim’deki yasak ve abluka bu ülkedeki iktidarın özgüvensizliğini, kendine güvenmediğini gösteriyor. Binlerce polisle birlikte bir meydanı hapsetmek, aslında o ülkeyi yönetenlerin gerçek anlamda iktidar sahibi olmadıklarını, devleti bir polis devletine çevirdiklerini gösteriyor. O meydanın özgürleşmesiyle emeğin önündeki bütün engellerin kalkması da yakındır. Bunun için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bugün hangi meydana çıkarsak işçiler kendiliklerinden ‘Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz’ diyor. Türkiye’deki bütün emekçileri selamlıyorum. Örgütlü olanları, örgütleri nezdinde selamlıyorum. Sendikasız işçilere de şunu söylüyorum: Bir an önce sendikalara üye olun, örgütlenin. Örgütlü işçi güçlüdür. Örgütlü işçinin hakkını kimse yiyemez. Bu yamyamlar, örgütsüz işçileri teker teker sömürüyorlar. Daha sonra da güvencesizlikle, işsizlikle baş başa bırakıyorlar. Onun için Emek, Dayanışma Günü’nde, İşçi Bayramı’nda Türkiye işçi sınıfını selamlıyor, örgütsüz olan bütün işçileri, sözümüze değer veren tüm emekçileri örgütlenmeye, sendikalara üye olmaya davet ediyorum.

İSTANBUL’A SANDIĞI KURALIM, KANAL İSTANBUL’U OYLAYALIM

Özgür Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Kanal İstanbul” hakkında çelişen açıklamalarının sorulması üzerine Özel, şu yanıtı verdi:

Sadece seçim zamanı değil, daha 1-2 gün önce Murat Kurum ‘Gündemimizde yok’ dedi. Ama ardından bugün Ulaştırma Bakanı ‘Var, hiç gündemimizden çıkmadı. Yapacağız’ dedi. Ulaştırma Bakanı doğru söylüyor. Cumhurbaşkanı ile birliktegeçen şubat ayının 27’sinde helikopterle Kanal İstanbul güzergahını gezdiler, konuştular zaten. Orada bulunmasına rağmen Murat Kurum’un bunu inkar etmesi halkın tepkisinden korktuğu için. Son yapılan anketlerde beş İstanbulludan sadece biri Kanal İstanbul’a, o da ‘Olabilir’ diyor. Yüzde 80’in karşı olduğu bir projeyi inatla savunmak milletle inatlaşmaktır. Ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Buradan Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Hodri meydan. Koyun İstanbul’a sandığı, oylayalım Kanal İstanbul’u. Siz Kanal İstanbul’u savunun, biz İstanbul’u savunalım. Bakalım bu referandumdan kim çıkacak? Cesaretleri varsa sandığı getirsinler. Bugün Ulaştırma Bakanı demiş ki, ‘ÇED süreçleri referandum olur’. Oradan - buradan, kaçak - göçek gösterilen ÇED süreçlerinin referandum olması mümkün değildir. Referandum, sandıktır; evet - hayırdır. Koysunlar sandığı kendilerine güveniyorlarsa, oylasın İstanbullu: Kanalı mı istiyor, İstanbul’un geleceğini mi istiyor? İstanbul’un muhafızı Silivri’de hapiste ama oradan bile İstanbul’u korumaya devam ediyor. Bugün Kanal İstanbul gündemimizde ise Ekrem İmamoğlu‘nun dikkati, çabasıdır, dirayeti sayesindedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember