Özgür Özel: Türk’ün de Kürt’ün de evladının geleceğinden endişe duymadığı yarınlar umut ediyoruz

Görüşmenin ardından yapılan açıklamada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “DEM Parti’nin sayın heyetini ağırladık. Bugüne kadar komisyonda yaşanan süreç ve bundan sonrasına ilişkin görüş alışverişlerinde bulunduk. Öncelikle ilk başta heyetimize içeride de ifade ettiğim bir hususu ifade etmek isterim. Sayın Leyla Zana’yayönelik geçtiğimiz hafta yaşanan ve kabul edilemez gelişmeleri… Ki ben kendisini arayarak da bu duygularımı ifade etmek istemiştim ancak o günlerde bizim de içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçten dolayı bir telefon irtibatı sağlayamadık. Ama bu konudaki iyi dileklerimizi, duyduğumuz üzüntüyü ve olaya yönelik kınama ifadelerimizi içeride ifade ettim” dedi. 

Özgür Özel, şunları söyledi:

LEYLA ZANA’YI HEDEF ALAN BU ANLAYIŞ BU TOPRAKLARA YAKIŞMAZ

Bir kez de burada kamuoyunun önünde ifade etmek istiyorum. Bir kadını, bir anneyi hedef alan böyle bir anlayış bu topraklara yakışmaz. Bu toprakların üzerinde, Anadolu’da böyle bir şeyin yapılmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. İnancımıza da kültürümüze de aykırıdır. Hele hele bir siyasetçiye ülkedeki gelişen siyasi olaylar üzerinden, stadyumları bu anlamda kullanmaya çalışan bir anlayışa hiçbirimizin kapı aralamasının mümkün olmadığını ifade etmek isterim.

HEM TERÖRSÜZ, HEM DEMOKRATİK TÜRKİYE HEDEFİ…

Bugüne kadarki süreci ve bundan sonrasını değerlendirdik. Bugün saat 16.00’da siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan beş kişilik heyet, komisyonun rapor yazım sürecini ve bu süreçte nasıl bir çalışma prensibi ve takvimi içinde yer alacaklarını görüşmek üzere toplanacak. Partimizi de orada yine Grup Başkan Vekilimiz Sayın Murat Emir temsil edecek. Komisyonun rapor yazım aşamasını hızlı bir şekilde ilerletmesini, partilerin ortaklaştığı yaklaşımlar üzerinden hep birlikte ve herkesin kabul edebileceği, onaylayabileceği, Türkiye’nin hem terörsüz Türkiye hedefini, hem demokratik Türkiye hedefini birlikte hayata geçirebilecek birbirinin peşinde değil ama iç içe böyle bir süreci gerçekleştirebilecek, bu topraklar üzerinde gözyaşlarının durmasını ve kardeşliğin, barışın hakim olmasını sağlayacak, Türkiye’nin yarınlarına barış içinde el ele, omuz omuza, Türk’ün de Kürt’ün de evladının geleceğinden endişe duymadığı, en iyi eğitimi alabileceği, hep birlikte hızla kalkınacağımız ve adil bir şekilde bölüşebileceğimiz yarınları umut ediyoruz. Hem Türkiye’de, hem Suriye’de Türkler için de Kürtler için de Dürziler için de Aleviler için de Türkmenler için de anayasal, demokratik ve barış içinde iki devlet ümit ediyoruz. Türkiye’de de Suriye’de de barışın, kardeşliğin, demokrasinin hakim olmasını, iki tarafta da tam anlamıyla bir barışın hakim olmasını, Türkiye ile Suriye arasında iyi ilişkileri, sınırın iki yanındaki kardeşliğin iki ülkenin yarınlara birlikte güvenle adım atmasını ümit ediyoruz. Bunun hem Türkiye’ye, hem Suriye’ye, hem Türklere, hem Kürtlere, hem de bütün Orta Doğu’ya ve insanlığa iyi geleceğini ümit ediyorum.